Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ACUN MEDYAYI İZLEMEK

30  yaş üzerindeyim, üniversite ve benzeri yaşantılar geçirdim, sosyoloji teorileri, islam tarihi,tasavuf kültürü, batı düşünce tarihi konusunda birikimlerim var, edebiyat ve şiirle özel olarak ilgilendim..felsefe okumaları da gerçekleştirmeye çalışıyorum...psikoloji tarihi üzerine de okumalarda bulundum...okuldayken kütüphanelerin yolundaydım....ve bütün bunları başarırken , kendi çabamla, el yordamıyla ve ekonomiden ve sosyal destekten uzaktım. bazen de sokaklarda kaldım, gün geldi sadece yaşadım...ama işte bu ama dan sonra insan istiyor ki, her şey güzel olsun..bu böyle sürmesin... ...işte ama....ah o ama....şimdi yani...öfkeleniyorum ..söylemek istemiyorum... ama yinede susmayacağım...    evet ...devlet sağolsun, bu millet sağolsun...şükürler olsun...basitim sıradanım ve test çözüyorum..hiçbir şeye itirazım yok..tv acun medya takılıyorum. tanrım ne yüce bir huzur..ne kadar güzel bir mutluluk değil mi ABİDİN  sen bunun resmini yapabilir misin abidin . yapamazsın değil mi

KÜLTÜRÜ YADSIMAK, İMAJI YÜCELTMEK

İnsan okumalı bilmeli öğrenmeli ki gelişsin kendini tanımlasın, anlayabilsin. İnsan bilinç sahibi olsun ki çevresini anlayabilsin..eğer böyle değilse insan nasıl bir şeydir ki, tuhaf sesler çıkaran, yarı vahşi bir yaratık olmaktan öteye gitmez ki, “insan akıl sahibidir” yüce kitabımızda böyle buyrulur, insanın yücelmesi için akıl, hikmet ve okumak gerekir, kemale ermesi içinde öyle ama biz bu bu gençliği ne yaptık….bilinç yerine ne bıraktık…tuhaf geliyor ama cehalet sever bir toplumuz. Kültür sever bir toplum değiliz. Kültürlü birini gördük mü “kulp takmakta” üstümüze yoktur. ama imajı ve yalanı bol birini gördük mü de alkışlamakta başımızın üstüne çıkarmada üstümüze yoktur. 

FİKİRLERİN BİR DEĞERİ OLMALI

Fikirlerin bir değeri olmalı, üretilen şeylerin bir kıymeti olmalı ama maalesef bugün en değersiz ve önemsiz şey fikirlerdir. İnsanlar her şeye bir şekilde paha biçerken fikre gelince hiçbir paha düşünmüyorlar. Her şey sanki kendilerinin icadıymış gibi kullanıp duruyorlar. Oysa o fikirler ki büyük yaşantılar, çabalar ve okumalar sonunda oluşmuş belki üreten için çok kıymetli şeyler olabilir ama başkası oradan baktığında hiçbir değeri olmayan ve dilediği gibi kullanacağını düşünün önemsiz paylaşımlar gibi geliyor. O fikirler ki üreteni için belki de ondan başka bir şeyi olmayan, ona göre tek zenginliği fikirleridir ve onu da sen, hiçbir değer yüklemeden hiçbir bedel ödemeden dilediğini gibi alıp kullanıyorsun.

YENİ TÜR

        “VERSİYON –I: Yeni Sürüm Gençler” Yeni bir tür var karşımızda, herhangi bir değer yargısı olmayan, ya da bir şeye inanmayan, kavramsal dünyası zayıf, inançları yarım, dili yarım kısaca ne varsa her şeyi yarım bir tür, böylece ortaya çıkan görüntü …yeni bir insan biçimi. Her zaman demişimdir, insan olmak bir durum bir haldir, muhtemelen bir süre sonra bu yeni türle eski kuşaklar konuşamayacak ve büyük  kuşak çatışmaları meydana gelecek, çünkü bu yeni tür çocuklar…kelimelerden sesli harfler olmadan da konuşulduğunu bilen düşünen öyle inanan bir kuşaktır.

SİZ KİMSESİZLİĞİ BİLİRMİSİNİZ

Bir şehirde bayram günlerinde kapınızı kimse çalımıyorsa, telefonunuza sadece operatörlerden kutlama mesajı geliyorsa…hiç eş dost hatırlamıyorsa yüzünüzü..evsiz kaldığınızda çalacak bir kapınız olmadığında evet o zaman bu yaşadığınız yalnızlık değil kimsesizliktir. Çünkü yalnızlık etrafta birileri varken kendini iyi hissetmemendir. Oysa kimsesizlik, hiç kimsenin olmamasıdır. Galiba çok acıklı olanda budur. Terk edilmiş bir çocuk gibi kalırsınız, bayramlarda, insanların mutlu mesut günlerinde…sanki dünya herkese bir ayrıcalık verirken sizi karanlığa gömmüş gibidir. 

Fikir mi Cemaat mi?

Bizim gibi yarı modern yarı gelenekçi toplumlarda bütün ağlar cemaat (sosyolojik ve modern anlamıyla) üzerine kuruludur. Dışarıda kalıp bireysellik kavgası vermek. Bireysellik bilinci taşımak büyük tehlike ve dışlanma anlamına gelir ki bunu hiçbir bünye kolayca kaldıramaz. Bu yüzden en entelektüeller bile kendilerini bir cemaatin içine atarlar ya da kendilerine ait cemaatler kurarlar. Bunun en büyük göstergeleri, twitter ve facebook gibi ağlarda pratiğe dönüşmüş şeklini görmekteyiz. Öyle ki sokakta ve mahallede bundan farksız davranılmamaktadır. Böyle olunca da gerçek bir aydınlanma veya somut ifadeyle birey olarak kendini gerçekleştirmek asla mümkün olamaz. Temelde böyle bir toplumsal yapıda, yıkıcı fikirler (sorgulayıcı ve geleneğe karşı, varolan yozluğa karşı) savunulmaz daha çok cemaat edinme ve ya kitle kazanma fikirleri savunulur. Bundan herkes mesuttur. Ama ortada gerçek anlamıyla bir fikir yoktur. Söz çoktur lakin fikir yoktur.