“anlam için yakarış…”
Bana yıkılacak bir tabu göster yıkayım. Bana inanılacak bir söz getir inanayım. Yürünecek bir yol ver yürüyeyim. Nerede hayatın kaynağı gidip bulayım. Bana yerine getirilecek bir görev ver gidip yerine getireyim. Bana mutlu, güneşli güzel bir dünya göster mutlu olayım. Ama nerede o güneş, nerede o dünya ..yürünmesi gereken yol nerede rabbim.
Ne kaldı geriye, ne yıkılacak bir tabu var. Ne inanılacak bir söz. Ne sarılacak bir kucak. Her şey derin belirsizliğin içinde. Sözlerin, anlamların her şeyin ama her şeyin içi boş. Öyle çok çalışıldı ki içi boşalsın diye her şeyin kutlamak lazım bütün insanlığı….
O halde kim yalnız değildir kendi köşesinde, ruhu saracak anlamları bulamayan insan kör değil midir? Sözleri çarpıtılmış, içi boş cümleleri olan toplum cahil değil midir? Beklentisi bitmeyen insan, aç gözlülüğün peşinde kabaca her şeyini burada tüketmez midir bütün iletişim yollarını. Nerede rabbim yürünecek yol. nerede bu zamanın dibi…daha mı çok kirlenecek her şey…nereye kadar kirlenecek dünya rabbim.
Yorumlar
Yorum Gönder