Siyasal ittifaklar ideolojik ayrışma algısını yerle bir
ediyor. Temelde bir birine zıt grupların, anlayışların ve inançların Erdoğan liderliğinin
yıkılması için el ele vermesi Türkiye de yeni bir dönemin başladığını işaret
ediyor.
Ulusalcılar tam Erdoğan’ı devirme umutlarını yitirmişlerdi
ki, onlara bir nefes üfleyen gezi olayları oldu. Derin sermaye ve cemaat Türkiye’deki
ulusalcı kesimlere yeninde umut verdi.
Ulusalcılara son canı veren, öyle anlaşılıyor ki cemaat
olmuştur. Cemaat ulusalcılara can simidi atmış bulunuyor.
Cemaat niçin Erdoğan liderliğinden rahatsız, oysa sayın
başbakanın da bir sitemle ifade ettiği bir hakikat “iktidardan her şeyi
alıyorlardı” cümlesi her şeyi özetleşmiştir. Öyle ki dersaneler kapansa bile
daha fazlasını hükümetten kendi yapıları için koparabilirlerdi.
Öcalan’ın ses kayıtlarında vurguladığı bir şey dikkat
çekici, Amerika bile bu bölgede “taşeron örgütler kullanır” diye vurgulaması,
aslında günümüzün politik çatışmasının temelinde yatan, neredeyse birbirini
yeme noktasına getiren anlayış bu açıklamada bulunabilir.
Her şeyin bir bedeli var, başka bir ülkenin topraklarında ev
kurmuşsanız, o evin bir maliyeti mutlaka olur, bu bedel de zamanı geldikçe
sizden alınır. Düşünsenize bir kira bile geçiremiyoruz, ev sahiplerimiz hemen
tepemize biniyor kira diye, demek ki oturduğun yerin bir bedeli vardır.
Burada sorulması gereken temel sorulardan bir tanesi, cemaat
bu taşeronluğu niçin üstleniyor, ya da Erdoğan liderliğine dönük bu saldırı
niçin başlatıldı?
İçerden sinsice ve en tehlikeli bir şekilde bizzat devletin
kendine kast etmiş bu kişilerin arzuları belki de Erdoğan liderliğini tasfiye
etmektir.
Bu tasfiye şuan ki Hıristiyan dünyanın çıkarları için
fevkalade önem arz ediyor. Çünkü Ortadoğu bir türlü durulmuyor, burada ak parti
deneyimin ilham ettiği çok önemli şeyler var, enerji meseleleri, Türkiye’nin
zenginliğinin yeniden batıya akması için…vs nedenlerle, yani kısaca batı kendi
varlığını sürdürmek için yeni kaynaklara ihtiyaç duyuyor, bütün kasalara göz
dikmiş durumda, bütün petrol kuyularını ele geçirme peşinde, bunun içinde her
yolu deniyor.
Burada bir uzun adam var ki, tüm düşmanlarına karşı,
kahramanca direniyor bütün bu ihanetlere, arkadan vurmalara, çelme takmalara
rağmen, uzun adam yolda yürümeye devam ediyor.
Uzun adamın önüne çıkan bu taşlar onu biraz tökezletiyor,
ama yolundan alı koyamıyor, çünkü ondaki inanç, sabır, metanet hiç sarsılmıyor.
Uzun adam her seferinde milletiyle beraber küllerinden yeniden doğuyor. Bir anka
kuşu gibi yeniden uçmaya devam ediyor.
Uzun adam yolun açık olsun. Milletin duaları seninle.
Yorumlar
Yorum Gönder