Çanakkale de nasıl kazandıysak yine kazanırız, biz her zaman
kazanırız, kaybetsek, yenilsek, yok olmak üzere bile olsak her seferinde
zümrüdü anka kuşu gibi küllerimizden yeniden doğarız, bu kutlu millet tarihi
yürüyüşünü kesintisiz sürdürür.
Yedi alem birleşse, bütün tanklar, toplar yok etmek için bir
araya gelse, tek bir merdimiz kalsa, biz yine kazanırız, yine tarih sahnesine
başımız dik çıkarız. Bin türlü hileye maruz kalsak da biz o hileyi bozarız.
Her on yılda bir darbeler yaşasak da tepemizde gavurun
kılıcı olsa da biz yine gavurun elinden o kılıcı alır, o gavuru tepemizden
kovarız.
Bu milletin yolu kutludur, bu millet bu toprakları
kanlarıyla sulamıştır. Ölerek dirilmiştir Çanakkale’de bir ölmüştür, bin
dirilmiştir.
Ne hacısı ne hocası kesemez bu kutlu yürüyüşün önünü! Akın başladı
mı kesemez kimse önünü, seller gibi, çağlayanlar gibi akar, zaferimizi ilan
ederiz, İslam’ın yüce sancağını batı burçlarına dikeriz.
28 Şubatta nasıl kazandıysak yine kazanacağız, korkaklar
kaçabilir, kendini uzak ülkelere atabilir, ama biz burada savaşır ve kazanırız.
Para için gelenler ceplerini doldurur gider, aradan
münafıklar da çekip gider, çünkü yaprak dökümü başlamıştır, yaprak dökümü
aslında arınma sağlıyor. Sağlam insanlar kalır yolda…
Hep böyledir, yolun zorlaştığı yerlerde yoldaş olamayanlar
yolu terk ederler, hatta dönüp bir de çelme takma kalkarlar, uçurumdan atmaya
çalışırlar.
Zafer yoldan hiç ayrılmayanların olacaktır. Sabit duranların
olacaktır, tankların önünde ayaklarını çelik halatlarla bağlayanların
olacaktır.
Bu coğrafya da yeniden ikinci sınıf durumuna düşmeyeceğiz,
yeniden boynu bükük, yeniden mazlum olmayacağız. Anadolu İslam milletlerinin
önün kalın bir set olacak. Batıyı ve onun hizmetkârlarını bu coğrafyadan söküp
atacağız.
Batıcı kafalar, batı-hristiyan medeniyetine gönüllü hizmet
eden, onun gönüllü elçiliğini yapan kim varsa ya bizim medeniyetimize tabi
olacak, ya da o çok sevdiği parisine londrasına, pensilvanyasına kaçıp gidecek.
Tahammül bir erdemdir, sabır da öyledir, ama azınlık
grupların, bu milletin seçtiği partiye hakaret etmesi, onun oy verme
davranışını öküzlükle, makarnacılıkla suçlaması kabul edilir değildir. Bu şımarıklıktır,
bu görgüsüzlüktür, bu milleti aşağılamaktır.
Milletin seçimini hiçbir grup zümre hizip aşağılayamaz. Bu kutlu
millet sizler bilmem ne ekonomik kazancın peşindeyken, ya da dükkanlarınıza
işgale gelecek ülkenin bayraklarını asarken, canını gözünü kırpmadan vatan
uğruna harcayan bir milletir. Bu kutlu milletin oyunun rengi ne olursa olsun
herkes hürmet etmek zorunda.
Ak parti artık kendini çevreleyen merkezin gücünden kurtulup
gerçek halk iktidarını kurmalı, merkezle halkı bütünleştirmeli, yoksa ak parti
kaybettiğinde bütün kazanımlar bir anda yok olur.
Kitleler merkeze tam hakim olmalı, kendi devletlerinin her
şeylerine hakim olmalı, Sayın Erdoğan bunca çabasının sonunda bunu başarırsa o
zaman gerçekten tarih onu bir aziz olarak anacaktır, yoksa gelip geçici bir
kahramanlık destanı olarak kaydedecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder