KUYUNUN DİBİ
“Züleyhayı tanıyan Yusuf”
Bir kuyuya attılar öldüğünü sandılar.
Geri dönüp kayboldular kardeşler
Sandılar, planladılar unuttular her şeyi
Kuyu oldu Yusuf’un, Yusuf oldu bir kader bir yol
Kardeşler bir ihanet bir ihtiras, bir kalıntı
Kuyu aydınlandı, Züleyha oldu aşk oldu
Kerem etti tanrı, bağışladı. Yusuf oldu bir kul
Kulun ömrü nedir ki evrende bir zerre bir an
Hey be gafiller cahiller softalar avanaklar
Görmez gözlerle nereye bakıyorsunuz.
Kuyunun dibinde Yusuf var züleyha var aşk var.
“Züleyhayı tanımayan çocuk”
Bırakıp gittiler kimseler görmedi
Kalabalık bir caddenin orta yerinde çocuk
Öyle bir boşluk ki, etrafında insan suretleri
Korkuyor çocuk gölgelerden, suretlerden
Ne bir aşk, ne bir aydınlık hep kara yazgı
Bildiği kadar bir dünya tanrı ve bitmeyen yokluk
Dipsiz, sonsuz karanlık bir kuyu boşluk
“ve Züleyhası kayıp dünya”
Bilirdi Yusuf Evren döner aşkla
sen bilmezsin, ruhun tanımaz yücelik
Her şeyinde bir sahtelik, bir yalan
Kılı kırk yararsın iyilik ederken
Oburlukta şehvette üstüne yok,
Sınır tanımaz neşen, eğlencen
İşine gelmedi mi yıkarsın dağıtırsın
Sen diyorsam sen koca dünyasın
Ya hiçsin aşağılardasın ya her şeysin
Senin ömrün nedir ki evrende bir zerre bir an
Hey be gafiller cahiller softalar avanaklar
Görmez gözlerle neye bakıyorsunuz.
2009 ANKARA
Yorumlar
Yorum Gönder