Sosyolojik ve tarihi gidişatı tersine çevirmenin vakti geldi de geçiyor bile, bu belirlemem elbette toplumsal temellerden bağımsız değildir, gözlemlerim ve tecrübelerim bana şunu ifade ediyor ki, gelecek kuşaklar hiç de sandığımız gibi bir medeniyet üstlenicileri değil, daha çok kapital ve modern dünyaya bağlı birer tüketici nesne haline gelmekteler. Medeniyet bir hafızadır, nesiller boyu taşınan aktarılan geliştirilen bir süreçtir. Oysa bugün gelecek kuşaklarda o hafıza kayboluyor. Düşünün bir kere etrafınıza bakın gençlerin büyük kısmının zihinlerini ne işgal ediyor? Tarihi ve sosyolojik bir hafıza mı taşıyorlar yoksa tam aksine “anı yaşayan” değer yargılarından kopmuş, geleneğinden kopmuş, araçlara teslim olmuş, teknolojiye ve küresel bir tüketim kültüre mi teslim olmuş? Bu sorulara verilecek cevaplar bizim geldiğimiz noktayı da özetleyecektir. Sosyal olaylar birden gerçekleşmez, gençler birden bir şey olmazlar, hepsi toplumun, evin, birer yansımasını teşkil eder. Sokakta o