Amerikan söylemine bakılırsa, Türkiye işid ile savaşta ön
saflarda yer alacak, Türkiye ittifaka katılmaya hevesli bir ülke sözlerinin
altında ne yatıyor? Elbette Türkiye bölgenin barış içinde olmasını istiyor, ama
batı ittifakının gönüllü askeri olamaz. Hele Türk ordusu kimsenin emrine
verilemez. Bunun nasıl bir felaket getirdiğini anlamak isteyenler, I.Dünya
savaşında orduyu Almanlara teslim etmenin sonuçlarını iyi düşünsünler.
Esad gitmeden Türkiye neye destek verecek, Esad’ı
güçlendirecek yeni bir batı ittifakına mı katılacak, bütün bunlar boşuna bir
çaba, Türkiye anlamsız bir savaşa sürüklenmemeli, Türkiye’nin bölgede batı
ittifakı ile beraber savaşa girmesi demek, kendi geleceğine mayın döşeyeceği
anlamına gelir.
Başından beri Suriye meselesinin dert olacağı belliydi,
Suriye eliyle, oradaki kaos eliyle Türkiye’nin ilerleyişi durdurulacak diye
yıllar önce yazmıştım, hala aynı durum geçerli, şimdi de işid bahanesiyle bölge
iyice kaosa sürükleniyor. Bölgeye atılan her bomba, batının ve onun uşaklarının
çıkarlarına hizmet eder.
İşid yok edildiğinde İran’ın ve Pkk’nın bölgedeki gücünü, Esad’ın
gücünü nasıl dengeleyeceksiniz, Esad daha mı az tehlikeli…Yapmayın, bu süreçte
size karşı savaşacak büyük bir canavar yaratıyorsunuz. Esad’ın Pkk ile
ittifakının sonuçlarını bölge için düşünebiliyor musunuz? Hiç sanmıyorum. Bunun
boyutlarının hesaplanır bir şey olduğunu sanmıyorum.
Hesapsız stratejilerin sonu her zaman bize zarar verecektir.
Bölge bütün kanlı, zalim liderlerden, çetelerden arıtmalı, ancak bu koşul
karşılığında Türkiye bölge için askeri bir harekâta katılabilir, aksi halde
Türkiye kendi kendini anlamsız bir savaşın içine sokmuş olur, yalnız
düşmanlarını daha güçlendirmekten öteye gitmez.
Cümle aleme ayan olmuş durumda ki, Almanların, Fransızların,
İngilizlerin, Amerikalıların derdi Müslümanların ölmesi değil, tek dertleri var,
enerji kaynaklarını sınırsızca sömürmek.
Müslümanlar birbirini öldürmüş kimin umurunda. Türkiye aynı
umursamazlıkla batı ittifakına katılıp Müslüman coğrafyanın üzerine bomba
yağdıramaz, eğer bir hamle yapılacaksa, Suriye ilhak edilmeli, petrol
kaynakları üzerinde tarihi sahiplik iddiası ortaya konmalı.
Petrol kaynakları kabileler eliyle batıya peşkeş çekilemez.
Bu coğrafyada devlet olamadığınız zaman yem olmanız kaçınılmazdır. Türkiye
devlet olarak varlığını göstermeli, aksi halde tehditlere, taşlara, bir avuç
çapulcuya meydan vermiş olursunuz. Zayıf göründüğünüz bir zamanda ise iç ve dış
unsurlar üzerinize çullanır.
Millet ve devlet olarak birinci önceliğimiz kendi geleceğimiz
ve ulusal çıkarlarımız olmalı. Bu coğrafyanın kadim bir milleti olarak geleceği
yeniden inşa etmenin yolu stratejik derinlikten geçiyor. Güçlü askeri
hamlelerden geçiyor, bunun içinde bölgeye askeri olarak girmenin şartları Esad’ın
gitmesi ve petrol kaynaklarının hâkimiyeti olmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder