Şerif Mardin'in mahalle baskısı kavramını ortaya attığında, Türkiye
de yer yerinden oynadı. Muhafazakârlığın bir tür faşist baskıya dönmesi, ya da hâkim
değerlerin kişilere seçme şansı tanımadan kendini kabul ettirmesi anlamına
gelen öyle anlaşılan bir kavramdı.
Türkiye de herkesin bir mahallesi vardı. Herkes bir şekilde
bu baskıya maruz kalıyordu. Kimse kendi mahallesinin baskısından söz etmiyor,
başka mahallelerde baskı olduğundan söz ediyordu. Başka sokaklarda ve başka
insanlarda baskılar vardı.(Türkiye de çok klasik bir yansıtma şeklidir, hep
başkası suçludur.)
Herkes bir mahalleye ait, o mahallenin değerlerini
benimsemiş görünüyordu. Değerlerini gönlünüzce kabul ettiğiniz bir sistemin
elbette baskısını hissetmez, yalnızca onun militanı, tarafı ya da bizatihi savaşçısı
olursunuz.
Ya mahallesiz olmak ne anlama geliyor, niçin bu da
sorgulanmadı. Hiçbir tartışma bu noktaya geçmedi. Şaşırtıcı olan bence bu,
çünkü mahallesizlik bir tür tarafsızlık anlamına gelir, hiçbir ideolojiye körü
körüne bağlı olmamak anlamına gelir. Daha açık bir ifadeyle yalnızca bağımsız
ve aydın bir birey olmak anlamına gelir ki, Türkiye de bu kavramları tartışacak
her hangi bir zemin yoktur.
Türkiye’nin temel toplumsal yapısı, Şerif Mardin’in de
belirttiği gibi topluluk kültürü, cemaat kültürü olarak karşımızda durmaktadır.
Cemaat yapısı doğal olarak birlikte olma, farklı olanı cemaatten atma ya da
onun içinde eritme gibi unsurlara bağlıdır. Eğer cemaate aitseniz, her şey sizin
için, her şeye size ait. Bir cemaate aitseniz hiçbir şeye ihtiyacınız yok
demektir.
Cemaatten çıktığınızda ise işler karmaşıklaşır, sürgün yemiş
gibi, ya da sürülmüş gibi hissedersiniz. Göçebe bir hal alır yaşamınız. Hiçbir mahallede
yerleşik olamazsınız. Hiçbir mahalle sizi benimsemez içine almaz.
Sanki cennetinizden kovulmuşsunuz gibi olur. Arafta kalmış
gibi. Evden atmış gibi. İşte mahallesizliğin sonu böyle bir şeydir. Ama genel
olarak böyle bir toplum yapımız yok. İtaat, bağlılık, cehalet,
yobazlık,kayırmacılık,hemşerilik,bizdencilik…uzayıp giden mahalle kültürü işte.
Yorumlar
Yorum Gönder