Bir tahta oyuncak bıraktı bay ka geride, düzmece bir tahta oyuncak, kendisinin yapabildiği kadar kendi için bir oyuncak. Oyuncak ne kadar oyuncak olurdu kendi yaparsa bir çocuğun. İnsan bir sürü şey bırakır geride diye düşünüyor bay ka, zaman ilerledikçe geçer bazı şeyler arkada kalır. İnsan arkada bırakır, çünkü onun önünden kaçarız, kaçar gibiyiz. O geçmişten O her şeyden. Ya da kaçtığımızı sanırız. Yinede bay ka bir sürü şeyi geride bırakabildiğine inanmak istiyor. İçinde ki, geçmişin yansımalarını önemsemiyor. Yansıma geçmiş değildir, içinde ki izlenimler, imgelerin onunla ilgili ama onların geçtiği için bir anlamı olmayan şeyler olarak düşünüyor. Bay ka geride bir sürü şey bıraktı, mesela bir çocukluk bıraktı, hiç olmadık zamanlarda büyürken, siyah beyaz bir televizyon bıraktı. Bay ka görüyor ki, insan geçmişte ne çok şey bırakıyor. Bir tahta oyuncak bıraktı bay ka geride, düzmece bir tahta oyuncak, kendisinin yapabildiği kadar kendi için bir oyuncak. Oyuncak ne kadar o