Kimsenin konuşmadığı
meseleleri mesele etmek, dağ başında tek başına bağırmaktan ibaret kalabilir,ama bu meseleleri gündeme getirmezsek bu
sefer de, hakikati gördüğümüz halde görmezden gelme gafletine düşeriz ki, bu da
üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmediğimizden, maazallah hesabını
veremeyiz,
Eğitim tartışmamızın sadece
dersane kapatmaya odaklanması, büyük talihsizliktir. Bu tartışma gerçek
sorunlar önüne çekilmiş büyük bir perde gibi görünüyor. Oysa asıl mesele
perdenin altında olan,derin bir soruna işaret eden eğitim meselemizdir.
Eğitim sistemimizin bugün bir
felsefesi mevcud değildir, üzerinde düşünülmemektedir, belki de kimsenin işine
gelmiyordur, ya da üzerine düşünecek yeterli zihinsel olgunluğu hala erişmedik
demektir.
Kimse meseleyi mesele
etmediği için sorun ortadan kalkmıyor, öyle dağ gibi önümüzde duruyor.
Bugün okulların içi boşalmış
durumda, okul dediğimiz beton binalardan ibaret kalmış, içinde ise büyük bir
müsamere şeklinde süren, sığ, yoz ve hiçbir terbiye unsuru içermeyen gösterişli
ve şık kostümlü, pahalı bir oyundan ibaret gibi görünüyor.
Okullarda çocuklara hala militarist
bir anlayışla öğrencilerin şekline bakan öğretmenlerin ağırlığı hissediliyorsa,
kimse bu çocuklardaki özü görmüyorsa,
bırakılım eğitim filan demeyi, hatta okullara çocuklar hiç gelmesin, bilgiyi
videolarla evlerde verelim. Çünkü maksadınız bilgi aktarmaksa, bilgi her yerde
mevcut, çocukların bunca zamanını niçin çalıyorsunuz. Hem de üstelik çocuklar
hiç istemeyen davranışları öğreniyorlar.
Temelde bir soru var, biz
çocuğumuz için terbiye mi istiyoruz, yoksa etiket mi istiyoruz, ahlaklı
bireyler mi önceliğimiz yoksa zengin, etiketli tipler mi istiyoruz. Elbette zamanın
getirdiği anlayış zengin ve etiketli tipleri dayatıyor. Herkes açısından büyük
oranda mesele böyledir.
Herkes ayrıcalık istiyor. Hem
zenginlikte, hem adalette, hem her yerde imtiyaz bekliyor. O zaman şöyle
diyebilirim ki, bırakalım eğitimi filan, herkes birbirini yesin ve ellerine
harika diplomalar kazansınlar. Yok! Biz böyle bir medeniyet istemiyoruz
diyorsanız, acilen yeni bir eğitim anlayışı, felsefesi, bakış açısını inşa
etmeliyiz.
Eğitim sistemimiz maalesef dünyayı
ve zamanı algılamaktan uzak, gelişmelere, değişimlere ayak uyduramamış, yerinde
patinaj yapıyor. Yerinde sayıyor! Geleceğe dönük ne bir medeniyet tasavvuru
var, ne de herhangi bir işlevi sağlıklı bir şekilde yerine getirebiliyor.
Okullar bize hiçbir şey vaad
etmiyor, ya bu okulları yıkalım yenisini yapalım, ya da boş yere bunca zamanı
ve emeği heba etmeyelim, internette videolar yükleyelim. Ardından da
diplomalarını verelim, zaten liyakata bakılmadan, testlerle başarılı olanlar,
yüksek mevkilerde tanıdığı olanlar zaten işe giriyor.
Eğitim milletlerin geleceğini
inşa eder, eğer siz bunu ciddiye almazsanız, istediğiniz kadar çabalayınız,
tarihten silinir gidersiniz. Bu hakikattır, bu tarihin öğrettiği bir derstir. Ders
almazsanız da siz bilirsiniz, kapatın dersaneleri, çocuklar biraz neşelensin, bu
neşenin sonu da pek hayır olmayacak öyle anlaşılıyor, zaten hep birlikte şıkır
şıkır, “ankaranın bağlarında” oynuyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder